CHP’Lİ AYTEKİN KIRSAL’DAN SESLENDİ: BU YAŞADIĞIMIZ KADERİMİZ DEĞİL!

Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir Milletvekili ve 28. Dönem Milletvekili adayı Ensar Aytekin, seçim çalışmaları kapsamında Bigadiç ve İvrindi’de halkın nabzını tuttu.

Bigadiç’te yaşanan dere taşkını sonrası, dere yatağındaki köyleri gezen CHP’li Aytekin, köylülere geçmiş olsun dileklerini iletti. Çekirdekli Kırsal Mahallesinde, caminin imamsız kaldığını, köylülerin dini
vecibelerini yerine getirmekte zorluklar yaşandığını ifade etti. Yaklaşan seçimler öncesi Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, saha ziyaretleri kapsamında Bigadiç ve İvrindi ilçelerindeydi. Bigadiç programı kapsamında ilk olarak CHP Bigadiç İlçe örgütünü ziyaret eden CHP’li Aytekin, beraberindeki heyetle birlikte
daha sonra kırsal mahallelere geçerek halkın nabzını tuttu. CHP’li Aytekin’in açıklaması şöyle: Bigadiç ilçemizde sahadayız. Millet İttifakı’nın tüm partilerinin ilçe başkanlarıyla birlikte, önce
Bigadiç merkezdeki esnaflarımızı ve vatandaşlarımızı ziyaret ettik. Ardından akşam programı kapsamında, Babaköy, Hamidiye ve Çekirdekli kırsal mahallelerimizde vatandaşlarımızı
dinledik. Yaşanan taşkın sonrası mağduriyet yaşayan hemşehrilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorun. Kısa sürede bu mağduriyetlerin çözülmesini temenni ediyorum. Burada
olan şey, araçların yanlış park edilmesi falan değil, doğanın şakasının olmaması. Dere yataklarında ıslah düzenlemesinin yanlışlığı sonucu bu olay karşımıza çıkıyor. Yine ucuz atlatılmış. Bu bir uyarı ve bunu yöneticiler dikkate almak zorunda.
Bigadiç’te yaptığımız saha ziyaretlerinde, en sık duyduğumuz şey ‘geçinemiyoruz’ çığlığı. Süt memleketinde 1 kg peynirin en az 100 lira olması başlı başına bir sorun. Vatandaşın dayanacak noktası kalmadı. Ve 14 Mayıs’ı bekliyorlar. Sanayi’de Eğitim Modeli Değişecek Sanayi sitesinde yaptığımız ziyarette de gördük ki, enflasyon esnafı darboğaza almış. Araba için bir parçaya sipariş geçiliyor, parçanın sipariş edildiği fiyatla araca takıldığı zamanki fiyatı
bile tutmuyor. Ve esnafın en büyük sıkıntısı çırak yetersizliği. Mevcut okullar bu konuda
yetersiz kalıyor. 14 Mayıs sonrasında sanayi sitelerinde eğitim modelini değiştireceğiz. Daha nitelikli ve doğrudan ulaşılabilir bir sistem hazırlığımızı ülkemizde hayata geçireceğiz.

CAMİ VAR, İMAM YOK!
Bigadiç’in Babaköy, Hamidiye ve Çekirdekli kırsal mahallelerimizde akşam ziyareti yaptık. Çekirdekli halkına yaşanan taşkın sonrası mağduriyetleri için geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Ziyaret esnasında gördük ki köyümüzde imam yok. Cami var, imam yok. Hemşehrilerimiz namaz kılmak ve dini vecibelerini yerini getirmek için kendi aralarında para toplayıp imam
arıyorlar. Cemaatten birisi öne geçip imamlık yapıyor, namaz kıldırıyor. Yani toplumu gerim gerim gerenler, her türlü iftirayı yalanı sakız gibi ağzında gezdirenler, en temel ihtiyaçları görmezden geliyor. Böyle bir şey kabul edilemez.Yaşadıklarımız Kaderimiz Değil!İvrindi’de yaptığımız ziyarette ise Pazar yerinde hemşehrilerimizi dinledik. Hayırlı işler dileklerimizi ilettik, ekonomide yaşanan yıkımın şiddetini bir kez daha gördük. Vatandaş ben üretiyorum, satmaya çalışıyorum ama kimsenin parası hiçbir şeye yetmiyor, keşke asgari ücrete zam gelmeyeydi de bu fiyatlar aşağı gitseydi. Biz tevekkül etmiş insanlarız ama
yaşadıklarımız kaderimiz olamaz diye isyanını dile getiriyor. Yine Osmanlar’da köylülerimize misafir olduk, onlar dert yandı biz dinledik. Bu ülkenin kaynakları gerçekten bu ülkeye yeter ki gerçek  anlamda kaynaklar kullanılsın, katma değeri yüksek üretime ağırlık verilsin. Tarlada ürün eken köylü, hasat zamanı ithalatla karşılaşıp ürününü tarlada bırakmasın. Her şeyden önce gerçekçi bir planlama ve kaynak analizi yaparak işe başlayacağız. Bunun ardından
tarımla hayvancılıkla ayağa kalkacağız. Ve Balıkesir’imize mutlu günleri getireceğiz. Biz, Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi vatandaşın oylarına değil, sorunlarını çözmeye talibiz. Ve bunu başaracağız. Yaşananlar bu memleketin kaderi değil, basiretsiz iş bilmez yönetimin kendi mutluluğunu halkın refahını arttırmaya
tercih etmesinin sonucudur. Bu durumu hep birlikte değiştirmek de hepimizin asli görevidir.